SİNANLAR
( Gaziantep ili Yavuzeli ilçesi Bakırca köyü
Aşağı Tandırcık Mezrası kökenli bir ailedir.)
..........
Ali ( Kelleci)
Sinan
ALİ ( Çocukları )
......................
........................
Sinan ( Çocukları)
Meryem
Elif
Mahmut
Memik
Abdurrahman
Cennet
Meyrem ( Hasan ile evli)
Hacce
Ömer
Selver
Mahmut
Muzaffer
Elif ( Dede ile evli)
Hayriye
Fatma
Mehmet
Hamide
İlhan
Sela
İzzettin
Hacı Ali
Mahmut ( Ayşe ile evli)
Sinan
Ayşe Fatma
Doğan
Bedire
Kazım
Memik ( Ümmühan ile evli)
Bayram
Nevzat
Mehmet
Fatma
Ercan
Cuma
Yılmaz
Orhan
Abdurrahman ( Ayşe Fatma ile evli)
Zeynel
Ülger
Selahattin
Fevzi
Ramazan
Mahmut
Hulusi
Mehmet
Cennet ( Mehmet ile evli)
Mustafa
Ramazan
İsmail
Emine
Songül
Ali
Kelleci Ali ( Fatıma ile evli) ( Çocukları)
Salman
Ali
Süleyman
İsmet
İbrahim
Ayşe Fatma
Salman ( Fatma ile evli)
Zöhre
Yumma
Ayşe
Mehmet
Nurgül
Songül
Ali ( Ayşe Fatma ile evli)
Şıho
Selvi
Oktay
Süleyman ( Emine ile evli)
Meryem
Ali
İbrahim
Selma
Bülent
Zöhre
Zennup
Erdal
Zennup (Ümmhan ile evli)
Ali
Hacı
Muhterem
Bekir
Muharrem
Nazlı
Sinan
Nafi Çağlar Mahmatlı
Gaziantep Mahmatlı Hacı Ömerli Oymağı
Eğitim Kültür Dayanışma ve Araştırma Derneği
Kurucu Genel Başkanı
Derviş Ali oğlu SÜLEYMAN TAN / Hapishane Hatırası
BATUR'CA YORUMLAR - Forumlar / Güncel
KARABIYIKLI CEPHESİ / Devret Deresi
Gaziantep'ten Kahramanmaraş'a giderken ( yeni , ana yoldan )
40 km. sonra sağda, kayalıklar ve çalılıklardan oluşmuş küçük bir tepe
ve hemen arkasında da bir dere var.
Bu dereye DEVRET DERESİ denmektedir.
Bu dere yatağının oluşturduğu kısa ve küçük bir vadi var.
Bu vadinin karşı yamaşlarında ise üç veya dört tane küçük
mağara ve yine sarp kayalıklar bulunmaktadır.
Derenin hemen batı ucu ise, düzlüğe çıkmaktadır.
Bu düzlüğün dar bir alanına da TULHUM OVASI adı verilmiştir.
Kısa derenin hemen doğusunda iki yerden gelen derenin
birleştiği noktada, derenin birisi kuzeydoğudan Karabıyıklı Dağı'ının
batı yamaşlarından ve Karabıyıklı köyünün içinden geçtükten sonra
2 km. kadar yol kateederek akıp gelmektedir.
Diğer dere ise güneydoğudan, Karabıyıklı Dağı'nın güney
eteğinden daha az eğimli yamaçtan gelmektedir.
Bu, ikinci derenin geldiği yer Gaziantep tarafından gelen az
derinlikteki bir vadidir.
Kurtuluş savaşı döneminde ; Maraş'taki Fransız birliklerine
yardıma giden bir Fransız taburunun burdan geçeceğini haber
Molla Muhammed (Karayılan ) ,
80 çetesi ve kardeşi ile birlikte burada pusuya yatar.
Çatışma sonucunda, kesin galibiyet sağlanır, askerlerden bir kısmı
esir alınır ve cephanenin tamamı ele geçirilir.
Bu savaş, Karayılan'ın ilk savaşıdır. Dolaysıyla bu cephe de
ilk cephesidir. Gaziantep Savunması'nda bu savaşın
adı ; KARABIYKLI SAVAŞI olarak geçmektedir.
Ayrıca Tulhum Ovası'nın adı ; Dulkadirli- Memlük Savaşları'ndan
birisinde de geçmektedir. Bu durumda ;
Tulhum Ovası'nın ve Devret Deresi'nin iki bakımdan
tarihi özelliğinin olduğunu belirtmek gerekmektedir.
Bundan yaklaşık 4-5 yıl önce, bu Devret Deresi'nin / Vadisi'nin
Tulhum Düzlüğü'ne çıktığı yerin hemen sağına/kuzeyine
bir taş ocağı kurulmuştu. Ordan gelip geçerken,
bir gün bu vadiye zarar verir diye düşünmekteydim hep...
19 Haziran 2011 Pazar saat 18:27 sularında
oradan geçerken, çalışmaların vadinin içine girmeye başlamış
olduğunu, girişte soldaki kayalardan bir parça alınmış oludğunu
ve hatta mağaralardan birisinin hemen alt kesiminden bir kesit
koparılmış olduğunu gördüm. İstanbul'a ulaşır ulaşmaz
Gaziantep'ten bu konuya duyarlı arkadaşları aramaya başladım.
Özellikle de Karayılan'nın akrabası olan ve o'nun yolundan giden
vatansever, mücadeleci, araştırmacı yoldaşım
Mehmet Demir ATMALI'yı bilgilendirdim.
Bu bölge Kahramanmaraş sınırlarında olduğu için, o ilde
yaşayan yine çok duyarlı yoldaşım
Abdulkadir GÜNIŞIĞI'nı aradım...
O'da elinden geleni yapacağını söyledi.
Ben de bu konunun hem Gaziantep, hem de Kahramanmaraş'ın
ortak sorunu olduğunu belirttim. Ayrıca ilçeler olarak
Gaziantep'in Şehitkamil ilçesi ile Kahramanmaraş'ın
Pazarcık ilçeleri sınırlarında yer aldığı için,
her iki ilçe kaymakamlıkları nezdinde de girişimlerde
bulunulşması gerektiğini vurguladım...
Şu an Kahramanmaraş'ta bulunan Gaziantep Rışvanlar Dernek Başkanı
Ali AVCI aradı. Abdulbaki bey yanındaymış ve durumu anlatmış.(12:27)
Biz de konuştuk biraz ve yer tarifini onlara da yaptım.
Mehmet Demir Atmalı'ı da bilgilendirdiğimi söyledim.
Konuyu takip etmeyi kararlaştırarak konuşmaya şimdilik son
verdik...
Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar BUDUNLU "
22 Haziran 2011 Çarş.
İstanbul / Türkiye