ILGAZ'IN TAZE GÜLÜ
Sen,
Ilgazlar’dan gelen,
Taze bir gülsün...
Gözlerin hep neşeli…
Yüzlerin hep gülsün…
Sen,
Bir fidansın.
Sen,
Küre Dağları’ndan kopan,
Genç bir “Ceylan”sın…
Gönlün hep neşeli…
İçin;
Ne üzülsün ne yansın…
…
…
…
Sen;
Ilgaz kırlarından,
Sen;
Küre bayırlarından gelmiş,
Göz değmemiş,
Söz değmemiş,
Başın öne eğmiş,
Temiz bir çiçeksin…
Bu şehrin kirli sularından sen de içeceksin…
Korkarım,
Kim bilir;
Felek denilen bu çarkın,
Tezgahından sen de geçeceksin…
Senin geldiğin yerlerde;
Sular soğuk, sular berrak…
Bu şehrin kirli suları,
Yapına çok yırak…
Ya kolla koru kendini,
Ya bu şehri burda bırak…
Ey el değmemiş gülçiçek,
Sendeki bu saflık,
Bu canlılık niçin ölsün…
Hayatta hep yüzün gülsün…
Sen;
Bu fidanlar içinde,
Temiz bir çiçek,
Lekesiz bir gülsün…
Yüreğiyle riyasız,
Sanki bir tülsün…
Sen; yaban,
Sen garip bir ceylan,
Sen;
Ilgazlar’dan gelen taze bir gülsün…
Sen;
…..’sün…
28 Şubat 2008
Bahçelievler / İstanbul