KIZIL BAYRAK SİYAH SANCAK

NAFİ ÇAĞLAR

Üyelik Girişi
NAFİ ÇAĞLAR - Kişisel
Ürün ve Hizmetler
Site Haritası
Takvim
BİZ NE İDİK
BİZ NE İDİK

Tanrı Dağları'ndan düze indik.
Bozkırlarda ata bindik.
Ne Moğol idik, ne Çin'dik...
Biz; Bilge Han, Kültiğin'dik...

Dinlemez idik Hindu'yu, Persi.
Çekinirdi, Moğol'u Rusu.
Sedleri aşardı akıncı hırsı.
Biz; Mete, Teoman idik...

Altaylar'da at koştururduk.
At nallarıyla su coştururduk.
Ne dinlenir, ne boş dururduk.
Biz; Oğuz, Kara Han idik...

Issık'ta su içer idik.
Sir-Derya'ya geçer idik.
At üstünde uçar idik.
Biz; Salur Han, biz Kazan idik..

Karabaş koçu 'yeni yıl' sayardık.
Üstüne onbir ongun koyardık.
At koşumuyla kültür yayardık.
Biz 'uygar' biz yaman idik..

Bizimdi; bütün Asya'nın içi.
Meskenimizdi; Pekin, Urumçi.
Karşı koyamazdı Mançur'u, Çin'i.
Biz 'hükümdar' biz 'han' idik...
 

Nafi Çağlar Mihmadlı

NE DİYE

NE DİYE

Bizans'a dayandı Çağrı komutan.
'Baş Emir' oldu Tuğrul Sultan.
Boy boy biz olduk Müslüman,
Alemdarlık bize gelsin diye...

Fırat' buraktık biz Kılıç Arslan'ı.
Diyojen'e gönderdik Alp Arslan'ı.
Anadolu'ya saldık Şah Süleyman'ı,
Anadolu da bizim olsun diye...

Paşalar atadık Sırbistan'a.
Donanma yolladık Hindistan'a.
Yollar açtırdık biz Arabistan'a,
Onlara da kader gülsün diye...

Bir 'il' eyledik biz Mısır'ı.
Adalette etmedik kusuru.
O zaman gördüler altın asrı,
Onlar da Türk'ü bilsin diye..

Afrika'da gezdirdik Barbaros'u.
Şimalde Baltık'a tıktık Rus'u.
Bize dayanmadı Frenk-Slav ordusu,
Dünyalar da bizi bilsin diye..

El birliği etti tüm İtilafı.
Yanlarındaydı, Hindu'su, Anzak'ı, safı.
Onlara gösterdik ettikleri gafı,
Türkiye'miz payidar kalsın diye...
 

Nafi Çağlar Hacıömeroğlu

 

FRENK'E ÇEYREK KALA

FRENK'E ÇEYREK KALA

 Altaylar’dan bir çıktık ki yola,
Bindik atlara, sürdük dört nala,
Durduk, Horasan’da verdik mola,
Şanlı Malazgirt’e çeyrek kala…

Talas’ta tanıdık o Osman’ı,
Otlak eyledik Dandanekan’ı,
Bağdat’ta, biz devraldık İslamı,
Anadolu’muza çeyrek kala…

Ordu sürdük Sina’ya, Kudüs’e,
Pes etmedik haçlıya, Bizans’a,
İşi bırakmadık öyle şansa,
Söğüt İli’mize çeyrek kala…

Doğudan girdik Anadolu’ya,
Kayıkla geçtik Gelibolu’ya,
Edirne’den vardık Niğbolu’ya,
İstanbul’umuza çeyrek kala…

İstanbul’ suz Büyük Hanlık yarım,
Bir hücum eyledi ki Yıldırım,
Fatih ile tamam oldu durum,
Roma, Viyana’ya çeyrek kala…

Sıkı kuşattı Kara Mustafa,
Korkuyla titredi, hep Avrupa,
O Giray düşürdü, o’nu gafa,
Frenk İlleri’ne çeyrek kala…


’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
12 Mayıs 1995-Batıkent/Ankara

 

ÇOBAN

ÇOBAN

 

ÇOBAN*

Kalmamış bu oymağın çoban*ı.
Elbet bir kısmı görür çabanı…
Bir gün sana bıkkınlık gelirse,
Hatırla, ağa ve bey babanı…

Bu soy; elbet tükenmez ve bitmez.
Yok olmaz, kaybolmaz ve de yitmez…
Lakin bu işler çobansız gitmez,
Senden başkası bunları gütmez…

Fakat, bir çoban bu soya yetmez…
Kimlik ise, bunlara fark etmez…
Nafiz bir yola baş koyduğunda,
Kesinlikle o yoldan çark etmez…




24 Ekim 2009 C.tesi 23:13
Güneşli / Bağcılar / İstanbul



Batur Nafiz TANÇAĞLAR " Nafi Çağlar Budunlu "


* Çoban ; Mahmatlı Dernek Başkanı Nafi Çağlar Budunlu

BATUR

BATUR


BATUR*


Ne gezersin İstanbul’larda Batur?
Sana engel mi ki, etraftaki sur?
Kendine dön; tekrar yumruğunu vur…
Eski yıllara yeniden düşler kur…

Hala buralarda mısın sen Batur?
Git; "Gazi" ili**ne çadırını kur…
Ağır ol; geç oymağın başında dur…
Gir; adam gibi otağ***ına otur…




24 Ekim 2009 Ctesi 22:20
Güneşli/Bağcılar/İstanbul



Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Budunlu "


* Batur ; Nafi Çağlar Budunlu
** Gazi İl ; Gaziantep
*** Otağ ; Bey çadırı

YALNIZ KURT VE ÇAKAL SÜRÜSÜ

YALNIZ KURT VE ÇAKAL SÜRÜSÜ



Bir yalnız kurttu, kendini adamıştı halka,
Etrafındaki ihanetler halka, halka,
Gene de hayatı sürüp gidiyordu,
Sürünerek, debelenerek, düşe kalka…

Durup ta bakmadı kalıbına, yaşına,
Tuz da atmamıştı ekmeğine, aşına,
Bu feleğe ne saflıklar ederken,
Felek, neler getirmedi ki başına…

Dünyalar sığmazdı, hayaline, düşüne,
Girmek istedi, eşsiz halkı(!)nın düşüne,
Gün geldi, yaktılar bağrını zavallının,
Küçük dilini yuttu, düşüne, düşüne…

Ne de güvenmişti, kendince yoldaşı(!)na
Hep onları dikmişti, köşelere, yol başına,
Melül gözlerinin perdesi açıldı önce,
Sonra, o gözleri ki; döndü fal taşına…

Korkmadı çevirdi sırtını eşi(!)ne, dostu(!)na,
Kimler göz dikmedi ki, hayatının kastına,
Art arda yedi sırtına kahpe hançerleri,
Sonra, küller değmez oldu o postuna…

Günleri güzelken, diyecek yoktu şanına,
Evvel akrabalar koşar gelirdi yanına,
Yerde; akrepler, tilkiler, sürüngenler,
Sonra gökte; akbabalar girdi kanına…

Nice hain, nice kansızlar vardı,
Etrafını kuçular, bocu köpekler sardı,
Zamane meydanında çakallar cirit atarken,
Benim soylu kurduma inleri bile dardı…

Karşısına geldiler de dost gibi durdular,
Akıl almaz dümenler, tuzaklar kurdular,
Kancık yılışmalarla ayağına dolandılar,
Her dönüşte sırtına nice darbeler vurdular…

Yol alamadı, gelen vurdu, giden vurdu,
Şöyle yere sağlam bastı, öylece durdu,
İyi düşündü, kendi kendine sordu,
Çakallara boğduruyorlardı kurdu…

Ademoğlu bu; varsın aşağılık olsun,
Yıkılsın bu haller, beylik, ağalık olsun,
Bir yer beğen, yalnız ve asil kurdum,
Başı yüce, hem dumanlık, dağlık olsun…




’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
30 Ocak 2003-Karşıyaka
Şehitkamil / Gaziantep


SOMA'DA YANDILAR
SOMA’DA YANDILAR

SOMA’DA YANDILAR

Neçe canlar yandı bu Soma’da,
Sanmayın, yanıp gittiler sobada,
Allah düşmana bile vermesin,
Ölenler öldü, kalanlar komada...

Payını da aldı Kırkağaç, Akhisar,
Yaralı çok, yüzlerce de ölü var,
Yakınları darmadağın olmuş, Gel bu yarayı sarabilirsen sar...

Korkulu yürekler gürp gürp atıyor,
Soğuk depolarda naaşlar yatıyor,
Kapılardan birer birer verilen,
Tabutlarda ne umutlar batıyor...

Yandılar, Soma’da yandılar,
Ekmeklerini kömüre bandılar.
Evlerinden tebessümle çıktılar,
Tekrar geri döneriz sandılar.
Yandılar, Soma’da yandılar...


Nafi ÇAĞLAR
Batur Nafiz Tançağlar
15 Mayıs 2014 Perş. 20:20
Nafi Çağlar Kısa Film
BİZİM ELLER / Karayusuflu Köyü

Nafi Çağlar Şiirleri





 GAZİANTEP ; Karayusuflu köyü mezarlığı / Zöhre ÇAĞLAR  mezarı




NAFİ ÇAĞLAR ŞİİRLERİ



D  Ö  R  T  L  Ü  K  L  E  R


PARAYA YAKARIŞ

Para ne olursun gelme bize,
Korkarım, biz de geliriz dize,
Kabul, sen çok büyüksün(!) güçlüsün(!)
Anla, ne gerek var uzun söze…


28 Kasım 2001 - Şehitkamil / Gaziantep



ADAM OLUNUYORMUŞ !..

Adam olunuyormuş kese ile,
Süslü püslü birkaç elbise ile,
Tamam o zaman, ben adam değilim(!)
Artık görüşmeyeyim kimse ile…


4 Aralık 2001 - Şehitkamil / Gaziantep



SİLLE

Hayat su gibi akıp gidiyor,
O yar da bana bakıp gidiyor,
Ömrüm böyle geldi, geçti, gitti,
Kader silleyi çakıp gidiyor…

4 Ağustos 2003 – Ş.Kamil/G.Antep



KUTLU OLSUN

Kutlu olsun bu mübarek ramazan, kandilin.
Pislikten temizlensin, güney dağın, Kandil’in.
Allah affetsin, ordu def etsin, bayram olsun.
Halay başları çekesin elinde mendilin…


27 Temmuz 2006 - Güneşli / Bağcılar / İst.



APAR NAFİZ

Türkçe’miz elden gidiyor apar Nafiz.
O hain dillerin elinden kopar Nafiz.
Uyandır, o aymaz Türkler’i, yoksa,
Her biri bir yaban dile tapar Nafiz…

29 Temmuz 2006 – Güneşli/Bağcılar/İst.




BOŞ DURMA

Türkçe’miz elden gidiyor koş durma.
Çabala kurtar dilini boş durma.
Her ahmak bir dile sarıladursun.
İşler yolundaymış gibi boş durma.

29 Temmuz 2006 - Güneşli/Bağcılar/İst.



EY YAFES SOYLU

Ey Yafes soyundan Turan oğlu Türk,
Geleceğinden tasalan, kork ve ürk.
Ayağın yalın, baldırın çıplakken,
Başın açık, eline geçer mi kürk…

31 Temmuz 2006 - Güneşli/Bağcılar/İst.




SOYSUZLAR

Nerde üç kağıtçılar, çıkarcılar varsa,
Derdidir onların, birkaç parsel ve arsa...
Savaş çıksa, ortalık birbirine girse,
Yine de kapmaya çalışırlar bir parsa…


27.01.2007/Ct.07:27
Kocasinan/Bağcılar/İST.



NAFİZ’İN UTKUSU

Turan İli’nin utkusu.,
Türk’ün Dili’nin utkusu.
Yeryüzü hep Türkçe söyler,
Budur Nafiz’in utkusu…


24 Ocak 2008 - Bakırköy / İst.



TÜRKÇE’M ÇINARIM

Türkçe’m, çınarım, dallarını kimler kopardı.
Sana bunları, hep kayıtsız Türkler yapardı.
Onlar seni unutur, doğru yoldan sapardı.
Türlü dillere, deyimlere sanki tapardı.

31 Ocak 2008 - Bakırköy / İstanbul



ARTIK DAYANAMAM

Her Cuma, kürsüye çıkıp “poroblem” diyor imam.
Diyorum ki “bir bu eksikti, bittik artık, tamam…”
Hakimi, hekimi, bıktım ben, uyarayım kimi…
Dilciler de söylüyor, artık buna dayanamam…


20 Nisan 2008 - Beşyol/K.Çekmece / İst.



HİDAYET YA ALLAH

Sen Türk’sün, berraksın, işte sensin Bengi-Su*.
Resul hadisindeki Kan Tura** işte bu…
İslamlık, yine Türklükle ayağa kalksın,
Hidayet Ya Allah, ver medet, hu Allah hu…

21 Nisan 2008 - Kocasina/Bahçelievler / İst.

* Bengi-Su ;
Uğur getirdiği kabul edilen dilek taşı.

** Kan Tura
;
Hz. İbrahim’in eşlerinden (3.eşi) birisinin adı.
Han Türk, Yönetici Türk kadını, Baş Katun...





KALMADI KURUM

Ey Yenisey, ey Beşbalık, ey Karakurum,
Bin yılı geçti, oralarda nedir durum?
Bir de gelin, buralarda halimi sorun,
Ne gücüm, ne görkemim kaldı, ne de kurum…

31 Mayıs 2008 - Beşyol/K.Çekmece / İst.



UYGURLUK / UYGARLIK

Milletlere uygarlık gelmişse,
Bunun sebebi, sahibi, Uygur,
Ey hırsız dünya kendine yont ve
O yalanları uydur da uydur…

31 Mayıs 2008 - Beşyol/K.Çekmece/İst.



BİZİM CEZAYİR

Amerikan’a ceza* keserdi bizim Cezayir.
Gün olur, Amerika, yine biz Türk’ten ceza yir.
Gölündü Akdeniz,çırpar dururdun,tekrar canlan,
Çalsın marşlar, zafer bizim, yektir Allah, Allah bir…

27 Eylül 2008 - Süleymaniye/İstanbul


* Ceza ;
Osmanlı Türk Devleti döneminde ABD.ye kesilen ceza.
5 Eylül 1795 tarihli anlaşmaya göre; ABD, Cezayir’deki
gemilerin iadesi ve gerek Atlantik’te, gerekse Akdeniz’de
ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması
karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı altını
(216.000 dolar) ödeyecekti. Dili Türkçe olan ve
22 maddeden oluşan anlaşmaya,
ABD adına George Washington ve Osmanlı adına
Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı imza koydular.
Böylece ABD yıllık vergiye bağlanmış oldu. Dili Türkçe olan
bu anlaşma belgesi; ABD’nin tarihinde yabancı dil ile
yaptığı ilk ve tek belge olmasının yanında, ABD nin
başka bir devlete vergi ödemeyi kabul ettiği tek
Amerikan belgesidir. Aynı zamanda ABD başkanının
ancak bizim Cezayir Beylerbeyi ile aynı seviye kabul
edildiğinin de delilidir bu belge…




MAYA’N BELLİ

Kökün derinlerde, Aztek, Maya gibisin…
Mayan belli, sen bir demir kaya gibisin…
Üç günlük devletler doluşurken uzaya,
Söyle, sen hala ne diye yaya gibisin…


4 Kasım 2008 Salı 10:27
Kocasinan/Bahçelievler/İstanbul



HASRET Mİ KALACAĞIZ

Hasret mi kalacağız biz Mardin’e Muş’a?
Yalnız hayal mi kuracağız, Yemen, Huş’a?
Bu ülke dönecek mi kırkılmış bir kuşa
Silkin Ey Türk Milleti, nedir bu hallerin?...


Batur Nafiz Tançağlar
28 Ekim 2009 Çarş.13:49
Şehremini/Fatih/İstanbul




HABERİM

Önünde sonunda orasıdır yerim.
Orada bulunur, ölüm veya dirim.
Eğer, ölüm ya da dirim bulunmazsa,
Yine ancak ordan alınır haberim…

14 Ocak 2010 Perş. 08:28
Kocasinan/Bahçelievler/İst




TAZE FİDAN

Yetişir taze fidan, boy atar, dal olur…
Kızarmaya başlar, rengi de al al olur…
Tomurcuklar açar, acayip bir hal olur…
Tadından da yenilmez, doyulmaz bir bal olur…

10 Şubat 2010 Çarşamba 23:43
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



NEDİR BU KIYGIN*

Yıllardır yetmedi mi bana ettiğin kıygın?
Gerçek alemden yana hiç kalmadı mı kaygın?
İki dünyanın birinde hesap vereceksin,
Beni geç, yaratana da mı kalmadı saygın?...

3 Mart 2010 Çarşamba 09:00 K
ocasinan/Bahçelievler/İst.

* Kıygın
;
Zulüm, eziyet.



NİÇÜN?

Niçün bu bayrama derler “navruz” ki?
“Ulu Gün” dense, daha hoş ve uz ki…
“Yeni Gün” , “Kutsal Gün” denmezse eğer,
Şu üregim olur, sanki bir buz ki…


31 Mart 2010 Çarş. 11:31
Kocasinan/Bahçelievler/İst.


TUYUĞ

Tuyuğ; Turan’ın, Oğuz’un özüdür.
Çağatay, Hazar Türkü’nün sözüdür.
Dil arı, akıcı, berrak su kimi,
Çoban pınarının tam gözüdür…

31 Mart 2010 Çarş. 11:55
Kocasinan/Bahçelievler/İst.

Tuyuğ ;
Eski Türk şiirinin dörtlüklerinden doğmuş, dörtlük
nazım biçimine sahip olan, ancak her dizesi ;
divan edebiyatında olduğu gibi aruz vezniyle
yazılmış olan nazım şeklidir.




YUĞ*

Muştusuz, zincirli yıllarım bir yuğ.
Turan Elleri’ne olsam bir başbuğ…
 Çıkıp varsam, öksüz Türk Yurtları’na,
Soylara, boylara versem birer tuğ…

31 Mart 2010 Çarş. 12:59
Kocasinan/Bahçelievler/İst.

* Yuğ ; Yoğ,Yas.



BOZMAZ

Duruşlu adam duruşunu bozmaz.
Vuruşlu adam vuruşunu bozmaz.
Kutsal dava için böyle adamlar,
Değil metelik, kuruşunu bozmaz.

2 Nisan 2010 Cuma 17:57
K.Sinan/B.Evler/İstanbul





DİNLE ATALAR SÖZÜNÜ

Eğer kaybetmediysen sen özünü,
Dinle, atalarının her sözünü.
Eğer dinlemezsen sen bu sözümü,
Bil ki; yaşla doldurursun gözünü…

19 Nisan 2010 P.Tesi 21:36
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




ÇAĞLAR

Gör ey Çağlar! Batur Nafiz Çağlar.
Akmakta çaylar, dereler çağlar…
Kanlarımız kabarırsa bir gün,
Tekrar kapanır, açılır çağlar…

25 Nisan 2010 Pazar 20:45
K.Sinan/Bahçelievler/İstanbul




TÖZÜM BELLİ

Hamurum, yapım tözüm belli.
Dövülmüş gelmiş özüm belli…
Bir haddelendim, bir dağlandım,
Kavrulmuş gelmiş közüm belli…


26 Nisan 2010 P.Tesi 23:46
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




MAYAM BELLİ

Çamurum, katkım mayam belli.
Aldığım kandan, payem belli…
Bir sendelendim, bir diklendim,
Taş gibi duran kayam belli…


27 Nisan 2010 Salı 12:27
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




APARIN HEY!

Türkçe’miz elden gidiyor apar*ın hey!
Hain dillerin elinden koparın hey!
Uyanın, uyandırın, şu sözlerimiz,
Kalmasın ellerine bir çoparın hey!..


28 Nisan 2010 Çarş 00:47
K.Sinan/B.Evler/
İstanbul

* Aparmak
;
Alıp kurtarmak, kaçırmak




YES-İ’Lİ AHMET

O’dur kutlu, o’dur pirlerin piri.
O’dur ölümsüz, yaşayan hep diri.
O’nda bulunmaz dünyanın bir kiri.
O’dur “Yes-i’li Ahmet” diye biri…


11 Mayıs 2010 Salı 10:11
K.Sinan/B.Evler/İstanbul



AYI GÖRDÜM

Mevsim bahardı, bir takvime baktım ayı gördüm…
Akşamdı, baktım göklere yıldızlar, ayı gördüm…
Yürüdüm, dağlar, yaylalar ve ovaları geçtim…
Vardım bir şehre, etrafta bir sürü ayı gördüm…


12 Mayıs 2010 Çarşamba 05:25
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



ÜRKMESE DELİ TAY !

Ürkmese de, şöyle akıllı bir tay olsa!
Düğün dernek kurulsa, büyük bir toy olsa!
Töretse şu neslimi, asil bir soy olsa!
Büyüse balalarımız, hep bir boy olsa…


12 Mayıs 2010 Çarşamba 08:40
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



SIĞINABİLSEM !..

Sığındığım limanım, sessiz bir koy olsa.
Düğün dernek kurulsa, büyük bir toy olsa!
Töretse şu neslimi, asil bir soy olsa!
Büyüse balalarımız, hep bir boy olsa…


12 Mayıs 2010 Çarşamba 08:40
Kocasinan/Bahçelievler/
İstanbul



YERKÜRE’NİN MU’SU

Nereye battı Yerküre’nin Mu’su?
Nereye gitti insanlığın usu.
Uslar olsa da, niyetleri kötü,
Türklük’e kurulmuş, hain bir pusu…


1 Haziran 2010 Salı 20:20
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



BİR SES !

Bir ses yükseldi Altaylar’dan!
Ey! Şu gururum Batur dedi.
İrkildim! Bir baktım o yana,
Gel yamacıma otur dedi!..


2 Ağustos 2010 P.Tesi 15:44
Kocasinan/Bahçelievler/İst




YUT PEKMEZİ

Üzüm pekmezi ve dut pekmezi.
Bin derde devadır, tut pekmezi.
Kışın üşürsen, halsiz düşersen,
Durma! Kaşık kaşık yut pekmezi…


23 Ekim 2010 C.Tesiı 19:23
Kocasinan/Bahçelievler/ İst.




YOĞURTLA YE PEKMEZİ

Kuş burnu, bir de armut pekmezi.
Zile, Antep, Mersin, Mut pekmezi.
Derdine şifa olsun diyorsan,
Yoğurtla ye, bir umut pekmezi…

26 Ekim 2010 Salı 09:09
K.Sinan/Bahçelievler/ İst.




HENDEK YOLUNDA

Hendek, Hendek, Sakarya-Hendek…
Saman gelir hep, bendek bendek…
Bir yar gördüm Hendek Yolu’nda…
Yaklaştım, boyu-boyuma denk…


4 Aralık 2010 C.Tesi 12:32
K.Sinan/Bahçelievler/İst.



DONU BOZUK

Adamın donu bozuk.
Rengi, hem kanı bozuk.
Neresinden tutayım,
Bilsen, her yanı bozuk…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Budunlu”
3 Nisan 2011 Pazar 11:44
Uzunçayır/Kadıköy/İst.




BAŞI BOZUK

Adamın kaşı bozuk.
Zehirdir, aşı bozuk.
Neresini düzeltem,
Bir tamam başı bozuk…


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Budunlu”
3 Nisan 2011 Pazar 11:44
Acıbadem/Göztepe/İst.



ÇEKEN GÜZEL

Şu boz deveyi çeken güzel.
Beni kendine çeken
güzel.
Ben etrafında dolandıkça,
Bakıp,içini çeken
güzel


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“Nafi Çağlar Mahmatlı”
5 Nisan 2011 Salı 00:35
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




TÜTMEDİ OCAĞI

Şu fani dünyayla pek olmamıştı bağı.
Hiç te yanmamıştı, tütmemişti ocağı.
Yürüdü ölüme, vardı bir tek Allah’ı, B
ir elde bayrağı, bir elinde sancağı…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
16 Nisan 2011 C.Tesi 01:34
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



BİN YIL BENİMDİR

Yine boyayacağım elmayı kızıla.
Yine ulaşacağım uçlara, buzula.
Önümdeki yüzyıl değil, bin yıl benimdir,
Ey Türk Budun! Bu sözüm bir yana yazıla…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
17 Nisan 2011 Pazar 09:09
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



HERKESİN ÖMRÜ

Leyleğin ömrü lak lakla geçiyor,
Ördeğin ömrü vak vakla geçiyor,
Dünya fırıldamış, dönüp gidiyor,
Bizlerin ömrü bak bakla geçiyor…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Budunlu ”
17 Nisan 2011 Pazar 17:17
Kocasinan/Bahçelievler/İst.




KARININ İSTEĞİ

Ne evime getirsin haram para,
Ne de olsun, pis, adi bir zampara,
Ne başımı eğdirsin düşmanlara,
Ne de açsın yüreğimde yara…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
19 Kasım 2011 P.tesi 03:56
Kocasinan/Bahçelievler/İst.



KAR GETİRDİM

Ayağımı sürüdüm beyaz kar getirdim.
Şu Antep Eli’ne de kazanç, kar getirdim.
İstanbul
’lardan buraya boş gelmedim ben,
Yanımda güzel mi güzel bir yar getirdim.

Batur Nafiz TANÇAĞLAR

“ Nafi Çağlar Mahmatlı “
21 Ocak 2012 Ct. 13:21
Şahinbey / Gaziantep



YOLCULUK GÖRÜNDÜ ANTEP’E

Benim şu İstanbul’um yedi tepe,
İnsanın ağzı açık kalır, olur pepe,
Buralarda hökmümü doldurdum artık ben,
Bu sene yolculuk görnüyor Antep’e…

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı ”
28 Ocak 2012 Ct. 12:52
Şahinbey / Gaziantep



YUL ÇAĞLAR KUL ÇAĞLAR

Kayalıklardan dökülür gelir yul çağlar ,
Ara yolunu yolaklarını bul çağlar,
Seni kurtarmaz sıratta para pul Çağlar,
Kendini bil kendini ey aciz kul Çağlar...


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı ”
12 Şubat 2012 Pazar 20:12
Şirinevler /Bahçelievler /İst.


NAZAR ÇARPTI

Nazar çarptı ey dostlar, ben bahtsızı nazar.
Bütün varlıklarım gidiyor, azar azar.
Bu dünyada varlığımda bir, yokluğumda,
Varsın Rabb’im alsın şu canımı ne yazar...


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mahmatlı ”
23 Mart 2012 Cuma 19:34
Gültepe /Küçükçekmece /İst.




SERDENGEÇTİ

Serdengeçti hey!, bizim Serdengeçti,
Bilir misin, bu yiğit nerden geçti ?
Demir parmaklıklar, kalın duvarlar...
Yerlerin altında, bir yerden geçti...

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
“ Nafi Çağlar Mihmadlı ”
17 Şubat 2013 Pazar 10:17
Sefaköy /Küçükçekmece /İst.



AKRABALARIM

Akbabalarım ey , akrabalarım,
Üstüme çullanan akbabalarım,
Yüreğimi lime lime edenler,
Benim kanım, zalım akrabalarım...

Batur Nafiz Tançağlar
"Nafi Çağlar Mihmadlı"
19 Şubat 2013 Salı
Kocasinan/B.Evler/İst.




ACI BADEM

Acı badem , acı badem,
Dağlarda yetişir acı baedem,
Durma! yardım et o zaman,
Şu garibe acıdın madem...


BAĞIŞLAMAYIN ŞEHİTLERİM

Kanlarımız hep oluk oluk akıyorsa,
Namahremin hali yürekler yakıyorsa,
“Müslümanım” deyip te herkes bakıyorsa,
Sakın bağışlamayın bizi şehitlerim…

Pis eller namahremime kurşun sıktıysa,
Kadın, çocuklar bile zulümden bıktıysa,
Haykırışlar, çığlıklar ta arşa çıktıysa,
,Sakın bağışlamayın bizi şehitlerim…

Uzaktan gelip, kafir bizi vuruyorsa,
İtleri bir bir başımızda duruyorsa,
Girip mabedimizde kışla kuruyorsa,
Sakın bağışlamayın bizi şehitlerim…

2 Kasım 2009 - Çemberlitaş/ Fatih/ İstanbul

Bana ürüyorsa, avlumdaki itlerim,
Beni uyuz ediyorsa, eski bitlerim,
Yan çiziyorsa, tarihte ki şahitlerim,
Sakın bağışlamayın bizi şehitlerim…

4 Kasım 2009 - Güneşli/Bağcılar/İstanbul

Sizin kanlarınızı yerlerde koyduysak,
Genç kızlarımızı, gavurlara soyduysak,
Helal, haram demeden tıkınıp doyduysak,
Sakın bağışlamayın bizi şehitlerim…

11 Ocak 2010 - Güneşli/Bağcılar/İstanbul

Barda, tıngırdıyorsa ecnebi cazları,
Ortada oynuyorsa Müslüman kızları,
Yerindeyse gavurun keyfi ve hazları,
Sakın bağışlamayın bizi şehitlerim…

Hayal mi oldu bize Badir, Çanakkale?
Allah’ım nedir bu çile, geldik ne hale…
Eğer bu topraklar bir gün gelirse dile,
Sakın bağışlamayın bizi şehitlerim…

NAFİ ÇAĞLAR
23 Ocak 2010 - Güneşli/Bağcılar/İstanbul




Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam71
Toplam Ziyaret325270
Anket
Sitemizde en çok etkilendiğiniz bölüm / yer neresidir ?
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Hava Durumu
Saat
KIZIL BAYRAK SİYAH SANCAK

KIZIL BAYRAK        

  SİYAH SANCAK


Son kurultayın adı “Turan” olacak…
Başımızın üstünde Kur’an olacak…
Tarihin sahibi bu Türkler, yeniden,
Şu yeryüzünde; nizamı kuran olacak…

Türklük’ündür; ay ve yıldızlı al bayrak,
İslamlığındır; o yeşil-siyah sancak.
İkisinde cihana hakim kılacak,
Turan soylu Türkler olabilir ancak…



4 Ocak 2010 - K.Sinan/Bahçelievler/İst.


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
" Nafi Çağlar Budunlu "

CloudFlare
TÜRK'ÜN DURUŞU

TÜRK’ÜN DURUŞU

Türk’ün çokberk olur yumruk vuruşu,
İşte böyle olur Türk'ün duruşu…
Ağır olur kalkışı, oturuşu,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Düzenbaz tilkiler, hep ürkek olur,
Dalkavuk çakallar, hep korkak olur,
Türk’ümü sorarsan hep erkek olur,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Karşısındakinin kimliğine bakmaz,
Kimsenin gücü, makamını takmaz,
İnandığı kutlu yoldan hiç çıkmaz,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Onlar için bilgedir ak sakallı,
Gönüller engin, tavırlar akıllı,
Bilirler, bu yol; dikenli, çakıllı,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Sayarlar, teyzeleri, halaları,
Severler, yavruları, balaları,
Geçerler, surları, kalaları,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Satmazlar, emmileri, dayıları,
Korurlar, Oğuzlar’ı, Kayılar’ı,
Korkmazlar, az olsa da sayıları,
İşte böyle olur  Türk’ün duruşu…

Üleşirler önlerindeki aşı,
Yolda koymazlar, koldaş*ı, yoldaşı,
Din-budun uğruna verirler başı,
İşte böyle olur Bozkurt duruşu…

Türklük’ün hası, esası mert olur,
Milletinin derdi, o’na dert olur,
Konu vatan ise, tavrı sert olur,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…

Türk der isen o’nun hası Nafi’dir,
Tam Türk’tür o, katışıksız, safidir,
Erkek görmek istersen, o kafidir,
İşte böyle olur Türk’ün duruşu…
 

Batur Nafiz TANÇAĞLAR
” Nafi Çağlar Budunlu “

17 Mayıs 2008-K.Sinan
Bahçelievler/ İstanbul
 

* Koldaş ; Kollanılan kişi, arkadaş.

ŞEHİT HASAN AĞA'M

ŞEHİT HASAN AĞA'M


Sefer emri ile düştü yollara,
Neçe yerden geçti, gitti çöllere,
Yedi gavur leşi baştan aştı da,,
Hasret kaldı, yardım eden ellere…

Hasan Ağa’m son nefeste yekindi,
Dediler ki, vakitlerden ikindi,
Yatıyordu, susuz yerde, yiğidim,
Çırpındı da son bir defa silkindi…

Nafi der ki; şad olasın Hasan Ağa,
Ne miraslar bıraktınız bu çağa,
Siz Yemen’de, canlarınız verdiniz,
Ulaşamaz gavur bu Karadağ’a…

Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
Varıp Yemen İli’ni basan ağam…

Ağam, öz ağam, benim Hasan Ağa’m,
Buralardan olmasın tasan ağam...

23 Ekim 2011 Pazar - 01:33
K.Sinan/Bahçelievler/İST.


Şehit Hasan Ağa; Dedem olup, Yemen şehididir.
TÜRKÇE'Nİ

TÜRKÇE’Nİ

- 1 -

Türkçe’ni, Türk’üm,Türkçe’ni…
Uçmağa giden Türkçe’ni…
Turan İli’nin Türkleri,
Ko aparsın o Türkçe’ni…

24 Ocak 2008 - Bakırköy / İst.

- 2 -

Türkçe’ni, Türk’üm Türkçe’ni…
Çıkmaza giden Türkçe’ni…
Türkler terk eder Türkçe’ni,
Ne yaparsın o Türkçe’ni…

20 Mayıs 2008 - Bahçelievler/İst.

ÇUHURDA TÜRKMENEM
ÇUHURDA TÜRKMEN’EM

Binlerce yıldır; Samarra, Ur’da Türkmen’em.
Alemde çoh yerde, orda, burda Türkmen’em.
Neçe dövletler gurdugum öz vetanımda,
Düşmüşem a dostlar, çuhurda Türkmen’em…

Gışlar olanda , sagukta , garda Türkmen’em.
Bir derbent, bir çuhurda, darda Türkmen’em.
Kimi gelir vurur, kimi istemez sürer,
Men bilmiyrem ki a dostlar, harda Türkmen’em…

Mene, bend olmuş gal’alar, surda Türkmen’em.
Ne şekil sahap olag bu yurda Türkmen’em.
Dara düştügümüz vahıtlarda yol veren,
Bir selam varanda öncü kurda, Türkmen’em…


www.nafiztancaglar.com


Batur Nafiz TANÇAĞLAR
Nafi Çağlar Budunlu
14 Mart 2011 Pt. 17:17
K.Sinan/Bahçelievler/İst.
Bize Antepli Derler

BİZE ANTEPLİ DERLER

Barak uzun havası,
Leziz Kilis tavası,
İşte kültür yuvası,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Geniş Barak ovası,
Yiğitlerin yuvası,
Budur Antep liva*sı,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Düşmanın en arsızı,
Artık gelmez Fransız’ı,
Yürekler görmez sızı,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Kuzeyde Karadağ’ı,
Kale gibi Türk Dağı,
Kükreyen gençlik çağı,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Doğuda Fırat nehri,
Gözeldir, Sof’tan seyri,
Ezelden Türk’ün şehri,

30 Mart 2011 Ç.19:27
Bağcılar / İstanbul


Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Antep etrafı dağlar,
Dağlarda güzel bağlar,
Böyle der Nafi Çağlar,

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…

Bize Antepli derler,
Burda düşmanı yerler…



’Batur Nafiz Tançağlar’
Nafi Çağlar Hacıömerli
12 Mayıs 2008-K.Sinan
Bahçelievler/ İstanbul


* Liva ; Osmanlı Döneminde sancak, il, şehir .

Garadağ Gözeli

GARADAĞ GÖZELİ

Merzimen Çayı* durgun akar.
Bir ucu da Fırat’a çıkar.
Garadağ’da bir gözel gördüm,
Bakışları sineler yakar…

Garadağ’ın üstü yayladır.
Sorun halin, acep hayledir.
Bir duruşu adam öldürür.
Bu Yörük gızları böyledir…

Garadağ** dibi Yavuzeli.
Bu dilber beni etti deli.
Ya almalı ya da gitmeli,
Söyleyin dostlar ne etmeli? ..



Batur Nafiz TANÇAĞLAR
’Nafi Çağlar Mahmatlı’
22 Mart 2011 Salı 01:22
K.Sinan/Bahçelievler/İst.


* Merzimen Çayı ; Gaziantep Yavuzeli ilçesinde bir çay adı.
** Garadağ ; Fırat Nehri’nden Yavuzeli-Araban arasından batıya doğru uzanan
dağın adı.